oslem
|
|
« : 12 Ekim 2009 - 16:25:41 » |
|
Anne ya da babanýn MS'li olmasý çocuklarýn sosyal iliþkilerini ve ruhsal geliþimlerini etkileyebilecek unsurlardan biridir.Bu etkilerin farkýna varmak ve olumlu yaklaþmak çocuðun saðlýklý bir birey olarak yetiþmesini saðlayacaktýr.
Ýçinde bulunduðumuz yüzyýlýn baþýndan itibaren insanoðlu kronik hastalýklarla mücadelesini sürdürmektedir.Özellikleri itibari ile yaþama ekseninin tam ortasýnda yer alan hastalýk bireyin toplumsal,kültürel ve duygusal iliþkilerinide etkilemektedir.
MS ve benzeri kronik rahatsýzlýklar bir saðlýk sorunu iken gerekli özen gösterilmediði takdirde toplumsal bir soruna dönüþümü çok kolay olmaktadýr.Saðlýðýmýzla ilgili sorunlar,içinde bulunduðumuz aile iliþkilerinide derinden etkilemektedir.Bu konuda özellikle çocuklar üzerindeki etkilerine göz atmanýn yararlý olacaðýný düþünmekteyim.
MS'in çocuklar üzerindeki olasý etkileri ve onlar için yapabileceklerimiz:
1) Kabus görme ve parçalý uyku sonucunda doðan uykusuzluk. 2)Çevreye karþý aþýrý dikkat. 3)Ajitasyon ve huzursuzluk, 4)Suçluluk duygusu, 5)Hasta ebeveyne aþýrý baðýmlýlýk, 6)Okul baþarýsýzlýðý(özellikle kritik devreler söz konusuysa) 7)Sinirlilik 8)Konsantrasyon bozukluðu, 9)Duygularý ifade edememe, 10)Duygusal gerilim sonucu aðlama nöbetleri, 11)Korku ve yoðun kaygý, 12)Sosyal izolasyon 13) Hasta ebeveyni taklit 14)Ýlerleyen yaþlarda utanç ve gizleme eðilimi, 15)Ýnkar ve kabullenmeme dolayýsýyla taleplerinde aþýrý ýsrar.
Tüm bu sorunlarla baþ edebilme yöntemlerimizi ve çocuðumuzu önceden olduðu gibi aile içinde mutlu bir birey olarak görmek için yapmamýz gerekenler þöyle anlatýlabilir:
1)Çocuðun güvenebileceði karþýlýklý bir iliþki geliþtirilmelidir.Verilen sözlerin tutulmasý,çocuðun her ihtiyacýnda yanýnda anne babanýn varlýðýný hissetmesi guven duygusunuda arttýracaktýr. 2)MS hakkýnda çocuðun anlayacaðý dilde bir anlatým yapýlmalýdýr. 3)Oyun,resim ,müzk ve drama çalýþmalarý ile çocuðun kendini ifade etme araçlarý geliþtirilmelidir. 4)Çocuða,yaþanan sorunlarla ilgili sorumluluðunun bulunmadýðýný net bir biçimde anlatýlmalýdýr. 5)Çocuðun oyun aktivitelerine katýlmalý ve güven verecek þekilde yardýmcý olunmalýdýr., 6)Çocuða bol bol dokunun oyunlar bunun en doðal yoludur. 7)Çocuðun dikkatle dinlenmesi,hikayesinin aniden bölünmemesi gerekmektedir. 8)Aile içindeki olasý gerilim hissettirilmemelidir. 9)Gizlilik ve utanç duymamasý saðlanmalýdýr. 10)Özellikle bu dönemde çocuk azarlanmamalýdýr. 11)Ona sorumluluk yüklenmemeli,rahatlamasýný ve ferahlamasýný saðlayacak ortam hazýrlanmalýdýr. 12)Olasý davranýþ bozukluklarýna karþý nötr kalýnmalýdýr. 13)Kritik bir devrede olabileceðini düþünerek sürekli izlenmelidir.
Unutulmamalý ki, çocuklarla ilgili yaþanan bu sýkýntýlý durumlar ne kadar süreceðini bilmediðimiz bir dönemi kapsýyor.Bu nedenle çocuða gerçeði,sadece gerçeði anlayabileceði bir dilde ifade edebilmeliyiz.
Hastalýkla baþ edebilmek,sosyalleþmek ve bilinçli biçimde örgütlenmek,tedavi disiplinine sadýk kalmak, hekimimize güvenmek ve gerektiðinde yardým istemekle mümkündür.
Psikolog Ayhan Bingöl
|