randy
Üye
Teþekkür Sayýsý 0
Offline
Cinsiyet:
Mesaj Says: 15
|
|
« : 04 Ocak 2008 - 21:12:11 » |
|
Barýþýn küskün ruhunuzla..
Hayatta en keyif aldýðým iþlerden biridir yazmak… Ýnsan bedeninin nasýl çalýþtýðýný anlamam, ne koca binalar yapabilir ne gemi-uçak tasarlayabilirim, ne de beste yapabilirim. Yazabilirim. Ya da buna inanmak istiyorum iþte. Yazmak mutlu ediyor beni. Taþa, topraða kâðýda ve þanslýysam kalplere...
Siz hiç kendinizi mutsuz ve bazen de ‘yetersiz’ hissettiniz mi? Bu sonsuz evrende bir toz zerresi kadar minicik olduðunuzu düþündünüz mü? Ben hissettim. “Hiç”e çok yakýn oldum.
Bizi gökyüzüne taþýyan uçaklarý, denizle buluþturan gemileri, o unutulmaz müzikleri birilerinin yaptýðýný... Ölüme yakýn bir bedeni tekrar yaþamla buluþturanlar olduðunu düþünürüm. Bu hastalýk olmasaydý neler neler yapabilirdim derim kendime. Belki unutulmaz bir…
Kendi adýma büyük umutsuzluklar yaþadýðýmda kendimi çok kötü hissederim. Olur, iþte her insan kendini mutsuz, umutsuz ve güçsüz hissedebilir bazen. Bu kocaman dünyanýn, kendisi olmadan dönebileceðini, Allah’ýn yarattýðý bin bir renk içinde kara bir zerre olduðunu düþünür. Modern hayat bize “hiçbir insanýn yeri doldurulamaz deðildir’i empoze etmez mi?
“Ölüp gitsem” deriz... Ekleriz “böyle yaþamaktansa”…Oysa “dünya dönmeye devam edecek”, biliriz. Sakince düþününce þöyle devam ederiz; “yine insanlar arsýzca kavga edecek, çalacak, aþýk olacak, seviþecek, bilim adamlarý keþfedecek, çocuklar düþe kalka büyümeye devam edecek… Dünyanýn bir yerlerinde insanlar fakirliðin anlamýný bilmezken, diðer bir yerinde çocuklar açlýktan ölmeye devam edecek. Hayat hýzla devam edecek. Modern hayat, “hiçbir insanýn yeri doldurulamaz deðildir” diyecek.
Ne büyük bir yanýlgýdýr bu! Siz hiç sizin gözlerinizin aynýný taþýyan baþka birini gördünüz mü? Ayný ses tonuna sahip, ya da sizin gibi gülen birini. Peki aðlayaný... hüngür hüngür ama ayný siz gibi. Annesine ya da çocuðuna sizin gibi sarýlaný. Ya da tam tersini. Hiç.
Dünya üzerinde bir eþiniz daha yok. Teksiniz! Herkes gibi teksiniz. Doðru yeryüzü üzerinde asýrlardýr yaþanan acýlarýn arasýnda, akýp giden zamanýn içinde küçücük bir noktasýnýz. Ama benzeri olmayan ve olmayacak bir nokta! Siz teksiniz! Siz özelsiniz!
Acýnýz da tek, sevinciniz de. Hayal kýrýklýklarýnýz da, umutlarýnýz da tek! Hangi dilde konuþursanýz konuþun sadece size özel bir diliniz daha var. Sevginizin, öfkenizin dili. Tek! Kucaklamanýzýn, dokunmanýzýn þekli tek. Parmak ucunuzun izi tek. Bedeninizin varoluþ kodlarý tek! Gülmenizin, aðlamanýzýn sesi tek!
Sizin yerinize koyabilecekleri baþka hiçbir þey yok. Þimdi aynaya bakýn önce gülümseyin kendinize sonra öpün suretinizi! Bu dünyanýn mucizelerinden biri olduðunuzu hatýrlayýp, bir daha da aklýnýzdan çýkarmayýn. Kalbinizin her kýrýlýþýnda, her gözleriniz dolduðunda, her “neden ben” diye isyan ettiðinizde hastalýðýnýza. Unutmayýn, siz bir renksiniz... Dâhil olduðunuz diðer tüm renklerin içinde... Geride býraktýðýnýz ve yeni baþladýðýnýz hayatýn içinde... Tek ve yeri doldurulamayacak bir renk!
Yazmak, diyordum keyif alarak; taþa, topraða, kâðýda, kalplere. Ulaþabildiðim, kalplerin üzerine yazmak!
Eðer bugün, dünya üzerindeki eþsiz noktalardan biri olduðunuzu hissedip, öperseniz suretinizi aynada; barýþýrsanýz küskün ruhunuzla, bir iþe yarayacaðým. Ýþte o zaman, “yazý yazmak”, diyeceðim kendi kendime, dünyanýn mucizelerini hatýrlatabilir insana...
|